16 Ocak 2016 Cumartesi

VİRGÜL (,)

         Virgül ( , )

1. Birbiri ardınca sıralanan eş görevli
kelime ve kelime gruplarının arasına
konur:
Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve
biraz da korkudan sonra bu sıcak, aydınlık
ve sevimli odanın havasında erir gibi
oldum. (Halide Edip Adıvar)
Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı
güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller
(Faruk Nafiz Çamlıbel)
Zindana atılan mahkûmlar gibi
titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya
uğraşıyorduk . (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
Köyde kim çaresiz kalırsa, kimin işi
bozulursa İstanbul yolunu tutar. (Ömer
Seyfettin)

2. Sıralı cümleleri birbirinden
ayırmak için konur:
Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup
Kadri Karaosmanoğlu)

3. Uzun cümlelerde yüklemden uzak
düşmüş olan özneyi belirtmek için konur:
Saniye Hanımefendi, merdivenlerde
oğlunun ayak seslerini duyar duymaz,
hasretlisini karşılamaya atılan bir genç
kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona
kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup
Kadri Karaosmanoğlu)

4. Cümle içinde ara sözleri veya ara
cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya
ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
Zemin bu kadar koyu bir kırmızıya
dönüşünce, bir an için de olsa,
belirginliğini yitiriverdi sivilceleri . (Elif
Şafak)
Şimdi, efendiler, müsaade
buyurursanız, size bir sual sorayım.
(Atatürk)

5. Anlama güç kazandırmak için
tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu dem bir kamış olsam!
(Ahmet Haşim)

6. Tırnak içinde olmayan alıntı
cümlelerinden sonra konur:
Adana’ya yarın gideceğim, dedi.
Aç karnına sigara içmekle hiç de iyi
etmiyorsun, dedi. (Necati Cumalı)

7. Konuşma çizgisinden sonraki alıntı
cümlesinin bitimine konur:
– Bu akşam Datça’ya gidiyor
musunuz, diye sordu.

8 . Edebî eserlerde konuşma
bölümünden önceki ifadenin sonuna
konur:
Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,
– Bu anahtar köşkü de açar, dedi.
(Ömer Seyfettin)

9. Kendisinden sonraki cümleye bağlı
olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır,
yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur,
hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette gibi
kelimelerden sonra konur: Peki, gideriz.
Olur, ben de size katılırım. Hayhay,
memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale
merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal
Beyatlı)

10. Bir kelimenin kendisinden sonra
gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı
ve anlam bakımından bağlantısı
olmadığını göstermek ve anlam
karışıklığını önlemek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar
görünen bir adamcağızdır. (Halit Ziya
Uşaklıgil)
Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.
(Reşat Nuri Güntekin)

11. Hitap için kullanılan kelimelerden
sonra konur:
Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek,
mücadele, müsademe demektir. (Atatürk)
Sayın Başkan,
Sevgili Kardeşim,
Değerli Arkadaşım,

12. Sayıların yazılışında kesirleri
ayırmak için kullanılır: 21,6 (otuz sekiz
tam, onda altı), 0,12 (sıfır tam, yüzde kırk
beş)

13. Metin içinde art arda gelen zarf-
fiil eki almış kelimelerden sonra konur:
Ancak yemekte bir karara varıp,
arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak
konuştu.
UYARI: Metin içinde zarf-fiil eki
almış kelimelerden sonra virgül konmaz:
Cumaları bahçede buluştukça kıza
kendisinin adi bir mektep talebesi
olmadığını anlatmaya çalışıyordu.
(Halide Edip Adıvar)
Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli
kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da
başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi.
(Yaşar Kemal)
Meydanlığa varmadan bir iki defa
İsmail kendisini gördü mü diye kahveye
baktı. (Necati Cumalı)

14. Özne olarak kullanıldıklarında bu,
şu, o zamirlerinden sonra konur:
Bu, benim gibi yazarlar için hiç kolay
olmaz .
O, eski defterleri çoktan kapatmış,
Osmanlıya kucağını açmıştı. (Tarık Buğra)
U
15. Kitap, dergi vb.nin künyelerinde
yazar, eser, basımevi vb. maddelerden
sonra konur:
Falih Rıfkı ATAY, Tuna Kıyıları, Remzi
Kitabevi, İstanbul, 1938 .
Yazarın soyadı önce yazılmışsa
soyadından sonra da virgül konur:
ERGİN, Muharrem, Dede Korkut
Kitabı, Ankara, 1958.
UYARI: Metin içinde ve, veya, yahut,
ya ... ya bağlaçlarından önce de sonra da
virgül konmaz:
Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve
şafak sökerken Faik’e bol teşekkürlerle
dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki
cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı.
(Peyami Safa)
Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde
gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül!
(Yahya Kemal Beyatlı)
UYARI: Tekrarlı bağlaçlardan önce ve
sonra virgül konmaz:
Hem gider hem ağlar.
Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan
gitmeli. (Atasözü)
Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir
söyleyişe ulaşılmıştır.
Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün
bile durmam.
Ne kız verir ne dünürü küstürür.
Bu kurallar bugün de yarın da geçerli
olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder